Maçın sahibi kim? Maço kim? Maçkolik’in sahibi Erdem Yurdanur kimdir?
Maçkolik uygulaması futbolseverlerin sıklıkla kullandığı uygulamalardan biridir. Maçkolik’i merak edenlerin ortasında Maçkolik’in sahibi kim? Maço kim? Maçkolik’in sahibi Fazilet Yurdanur kimdir? sorular dahil.
MAÇKOLİK’İN SAHİBİ KİMDİR?
Erdem Yurdanur hayatını resmi internet sitesinde şöyle paylaştı;
“10 Aralık 1968’de Uşak’ın Güre köyünde doğdum. Babam Güre’li ender üniversite mezunlarındandır. 25 yıl Uşak’ta avukatlık yaptı, şimdi Güre ve Uşak’ta emekli oluyor. Annem Uşak’ın Eşme ilçesine mensup, Yelegen köyünden ilkokul mezunuydu.1983 yılında ben 14, o henüz 39 yaşındayken ani bir hastalıktan vefat ettim.
İlk, orta ve liseyi Uşak’ta tamamladıktan sonra 1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini kazanarak İstanbul’a geldim. 1991-1992 yılları arasında askerlik için Ankara’ya gitmem dışında 28 yıl boyunca hep İstanbul’da yaşadım. 2019 yılında ise İngiltere vatandaşlığı alarak çifte vatandaşlık statüsü kazandık. Bundan sonra ne olacağı belli değil elbette ama şimdilik Londra’dayız.
1990 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Arçelik’te bilgi işlem departmanında çalışmaya başladım. Okul yıllarımda yazılımcı olmayı düşünmezken Arçelik’te geçirdiğim 5 yıl yazılım geliştirme ile geçti. Daha sonra 1995 yılında çalışma arkadaşlarımla birlikte 6 kişi istifa etti ve Türkiye’nin ilk yazılım şirketlerinden biri olan Coretech’i kurduk. Yurt içi ve yurt dışında büyük firmalara yazılımlar yaptık, çok güzel projeler ürettik.
Daha sonra Coretech’teyken 1999 yılında internete ilgi duymaya başladım ve bu ilgim Coretech ortaklarının da ortak olduğu Kokteyl’in kurulmasına vesile oldu. Kokteyl’deki partnerim Tarkan ile sadece internet ve portable işler yapmaya başladık. Coretech B2B işi yaparken Kokteyl olarak biz sadece B2C işi yapıyorduk. Sadece kendi hayallerimizin peşinden koştuk ve koştuğumuz da doğru.
Beygir.com, Mackolik.com, Alandan.com gibi siteler bu hayalin sonucunda ortaya çıktı. Spor Maçkolik A.Ş. Kokteyl A.Ş. isimli başka bir şirkete dönüştürdük. başka işler de yapmaya başladı ama bunların hepsi bizim keyif alacağımız ve kendi hayalimiz olan projelerdi.
Maçkolik A.Ş.’deki hisselerimizin %51’ini sattık. 2012’de British Perform Group’a, ardından 2016’da geri kalanına geçtik. Bu 4 yıl boyunca Mackolik markasıyla değil, tamamen kendi teknolojimizle dünya standartlarında işler yapmak için onlarla çalıştık.
2014 yılında Mackolik’i de satın alan İngiliz ortaklarım ile taşınabilir oyun segmentinde büyük gelişmeler olacağını düşünerek Masomo’yu kurduk. Daha sonra Türkiye’de geliştirilen Baş Ball adlı oyunun geliştiricisi olan arkadaşlarımızla Masomo’yu da bünyesine katarak ortak olduk. 2019 yılında Masomo’yu dünyanın en büyük mobil oyun şirketlerinden biri olan Miniclip’e Türk oyun sektörünün en büyük satışlarından biri olarak sattık.
Böylece kurduğu iki şirketi de satan ilk girişimci olduğumu düşünüyorum.
2016 yılında Kokteyl A.Ş.’ye ortak olduk. uzun yıllardır birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla ve bundan sonra 9 ortak olarak yolumuza devam ediyoruz. Yine hep birlikte sadece kendi hayalimiz olan projelerle uğraşıyoruz. Admost (www.admost.com) üzerinde en çok çalıştığımız ve her anını heyecanla yaşadığımız projemizdir.
İşim hayatımın en değerli modülü çünkü üretmeyi ve tutkuyla başarmayı seviyorum. Genelde işimin teknik yönleriyle ilgilenmeyi sevsem de, kendi şirketimin yöneticisi olarak ilgilenmediğim rastgele bir konu yok. 30 yılı aşkın iş hayatım boyunca hiç sekreterim, şoförüm olmadı, yokluğunu da hiç hissetmedim.
Olağanüstü şeyler yapmayı ve birlikte çalıştığım insanların sevgisini ve saygısını kazanmayı çok önemsiyorum. İnsan emeğinin en kutsal bedel olduğuna inanıyorum, bu yüzden emeğimin karşılığını almak için çok çabalıyor, kazandıklarımı birlikte çalıştığımız ve ürettiğimiz çalışanlarımla paylaşmaya çalışıyorum.
Başkalarına beyefendi demeyi sevmem, beyefendi denilmesinden hoşlanmam, adımla hitap edilmesini veya kardeşim olarak çağrılmasını tercih ederim. Abi-kardeş dışında her türlü hiyerarşi ve otoriteden rahatsız olurum, mümkünse uzak durmaya çalışırım.
Eşim Ayşegül ile 1999 yılında evlendik, biyokimya uzmanıdır. Ancak zamanının çoğunu kızlarım Ezgi ve Esin’e ayırıyor. Şimdiye kadar başardığım her şeyin ona büyük katkısı oldu. Verdiğim her karar, onunla birlikte olmazsam rahat olamam. O benim sadece hayat arkadaşım değil, aynı zamanda en iyi arkadaşım.
Son yıllarda yelkenli teknemle denizde olmak, yeni adalar ve koylar keşfetmek en büyük hobim haline geldi. Her yıl teknede geçirdiğim zamanı arttırmaya ve yeni yerler keşfetmeye çalışıyorum. Köpeğim Otis ile her gün en az 15 km yürümek, o zamanlar podcast, roman, müzik dinlemek ve kendimi tüm sorumluluklardan arınmış ve doğa ile bütünleşmiş hissetmek bana çok güzel geliyor. Bence insan yaşlandıkça doğanın bedelini her şeyden daha çok anlıyor.”